Colossal Biosciences, yünlü mamutları geri getirmek için genetik mühendislik ile "yünlü fareler" yarattı

Photo of author


Amerika Birleşik Devletleri merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, nesli tükenen yünlü mamutları geri getirme yolunda önemli bir adım atarak, genetik mühendislik teknikleriyle “yünlü fareler” üretti. Bu fareler, soğuğa dayanıklı tüy yapılarıyla dikkat çekiyor.

Farelerin Genetik Modifikasyonu
Colossal Biosciences, mamutların ve Asya fillerinin genomlarını karşılaştırarak, soğuk iklimlere adaptasyonu sağlayan genetik farklılıkları belirledi. Şirketin CEO’su Ben Lamm, süreçlerin doğruluğunu kanıtlamak amacıyla laboratuvar ortamında deneyler yürüttüklerini belirtti. Bu çalışmada dokuz farklı gen hedef alınarak farelerin tüy yapısı ve yağ metabolizması değiştirildi. Genetik modifikasyon sonucu doğan farelerin bazıları, uzun ve kıvırcık tüylere, altın kahverengi renge ve yoğun bir kürke sahip oldu. Bu yeni fare türüne “Colossal Woolly Mice (Colossal Yünlü Fare)” adı verildi.

Soğuk Dayanıklılık Henüz Kanıtlanmadı
Ancak, genetiği değiştirilmiş farelerin soğuğa karşı gerçekten daha dayanıklı olup olmadığı konusunda kesin bir veri bulunmuyor. Colossal Biosciences’ın Baş Bilim Sorumlusu Dr. Beth Shapiro, yapılan genetik değişikliklerin çoğunda başarı sağlandığını belirtti, ancak bazı bilim insanları projeye şüpheyle yaklaşmakta.

Mamut Yavrusu İçin 2028 Hedefi
Proje, bilim dünyasında büyük heyecan yaratırken, bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden kök hücre biyolojisi uzmanı Robin Lovell-Badge, genetik değişimlerin arkasındaki biyolojik mekanizmaların henüz tam olarak anlaşılmadığını ve mamutları geri getirme hedefinin yalnızca birkaç genin değiştirilmesiyle mümkün olmayacağına dikkat çekti. Sheffield Üniversitesi’nden Dr. Tori Herridge ise, mamut benzeri filler üretmenin daha karmaşık olacağını ve yüzlerce genin bu süreçte rol oynayabileceğini belirtti. Colossal Biosciences, 2028 yılına kadar ilk mamut benzeri fil yavrusunu dünyaya getirmeyi hedefliyor. Ancak bazı bilim insanları, bu tür projelere ayrılan kaynakların, mevcut türleri korumak için harcanması gerektiğini savunuyor.

Kaynak: CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI